Tarihsel olarak konuşursak, zamanda geriye gidiyoruz. Hem de çok modern bir makineyle. Ve kalplerimizde fırtınalar estiren bir Türk ailesini tanıyoruz.
İşte konuştuğumuz konular:
Mezopotamya'da Fırat üzerindeki Rum Kale'ye
Saçma sapan bir otelde uyuyoruz ve ertesi gün doğruca Nemrut Dağı'na gidiyoruz
Orada 4 gün kalıyoruz, çünkü dağlar çok güzel
Burada Tamer ve ailesini tanıyoruz
Tabii ki Nemrut Dağı'nda gün batımını izlememiz gerekiyordu
Batman'a yolculuk devam ediyor ve Tamer ve ailesi
Onunla birlikte mini cennetinde 3 gece kalıyoruz.
Doktora gidip kulaklarımızı kontrol ettiriyoruz.
Tamer bizi Dicle üzerindeki Hasankeyf'e, batık ya da sular altında kalmış şehre götürüyor
Çok eski Bor Gabriel manastırını ziyaret ediyoruz
Mardin için yeterli gücümüz kalmadı çünkü Gerd bir çeşit hastalığa yakalandı ve gücü tükeniyor
Tamer'in evinde havuz başında mola veriyoruz
Ve Nemrut yanardağına, ama daha fazlası bir sonraki bölümde!
Başka turlar için sorularınız, fikirleriniz veya ipuçlarınız var mı? Bize bildirin, bize yazın veya Insta veya Facebook'ta yorum yapın!
Saygılarımla -
Heike & Gerd
Instagram hesabımız:
https://www.instagram.com/leben.pur/