Büyük yolculuk 🏍 239. Gün
İşte yine oradalar, seyahati benzersiz kılan o karşılaşmalar.
Bulgaristan'a geçmek için Selanik'te PCR testi yapabileceğimizi biliyoruz. Ancak Selanik büyük bir şehir ve biz bundan kaçınmak istiyoruz. Test 72 saatten daha eski olmamalı ve bunu Olimpos Dağı'nın eteklerindeki küçük sahil kasabasında denemeliyiz. Hayır, test yaptırabileceğiniz Litochoro'ya gitmek zorundayız. Oraya vardığımızda - Olimpos Dağı'nın sisler arasında saklandığı büyülü küçük bir kasaba - fırıncı bize hayır, burada yaptıramazsınız diyor. Daha ziyade sahilde. Anlıyorum.
O kadar kolay kandırılmayacağım. Gerd pazar meydanında oturuyor, Malou'ya bakıyor, miyavlamasıyla kedileri çekiyor ve ben de PCR testi avına çıkıyorum. Pazar meydanındaki otel kapalı, taksi şoförleri testler hakkında hiçbir şey bilmiyor. Sadece açık hava mağazasında - mantramı mırıldanıyorum: "Hiçbir şey alamam, hiçbir şey alamam, hiçbir şey alamam" - aradığımı buluyorum: bir satıcı kadın bana gülümseyerek bakıyor ve en iyi İngilizcesiyle konuşuyor: "Ben organize edeyim!"
Konuşur ve telefonu alır, burayı arar. Orayı arar. Ve tekrar burayı. Tam olarak ne zaman test yaptırmak istediğimizi bilmek istiyor. Mümkünse hemen şimdi. Tamam, bir harita çıkarıyor, bana nereye gideceğimi gösteriyor ve beş dakika sonra çubukları yalayıp teste giriyoruz. Bunun bu kadar çabuk olacağını bilseydim, hemen öncesinde çikolatalı kruvasan yemezdim.
24 saatten kısa bir süre sonra, sonuç gelen kutumuzda ve Bulgaristan için hazırız.
Bu noktada, laboratuvar test randevularını da ayarlayan harika outdoor mağazası satış görevlisine teşekkürler. @55peaks
