02 Haziran 2021

02 Haziran 2021

Büyük yolculuk 🏍 270. Gün
İki gün boyunca Sozopol'da rahat ediyoruz. Sozopol Bulgaristan'ın en eski şehirlerinden biri ve en güzel yanı da eski şehir merkezinin çok güzel durumda olması.

(Eski) şehrin kendisi bir yarımada üzerinde yer almaktadır ve dalgalar mavi suyu her taraftaki kayalara vurmaktadır. Tarihsel olarak konuşursak, burada günler geçirebilirsiniz, her yerde arkeolojik alanlar var ve bunlar bir kez daha şehir manzarasına ustaca entegre edilmiş. (Ya da daha doğrusu: şehir onların etrafında ustalıkla inşa edilmiştir)

Neredeyse her kafe ya da restorandan eski küçük bir kilise ya da her zaman söylediğimiz gibi "eski taşlar" görebiliyoruz. Buradaki evler taştan yapılmış, ikinci kat ahşap bir üst yapıya sahip. Etrafta dolaşmak harika, küçük dükkanlar bizi cezbetmeye çalışıyor (ama bavullarımıza göz kulak oluyoruz ve aslında sadece iki küçük parıltılı çanta alıyoruz, biri Kathi için, biri bizim için) ve ilk akşam artık her akşam ziyaret edeceğimiz favori bir restoranımız var. İlki zaten iyiyken neden esnek olalım ki?

Sozopol'da hepimiz için bir şeyler var: benim için tarih, Kathi ve Gerd için yeterince kedi ve hepimiz için sabahın çok erken saatlerinde martıların gürültüsü. Baltık Denizi'ndeki martıları övüyoruz, bu kadar gürültü yapmıyorlar!

#sozopol #catlove #roomwithview #coldstones

Paylaşın:
Abone Olun
Bildir
Misafir

0 Yorumlar
Inline Geri Bildirimleri
Tüm yorumları görüntüle
tr_TR